Erhan Erkut

Nuran Çakmakçı’yla Hürriyet’in İK ekinde çıkan röpotajın eksiksiz hali

Nuran Çakmakçı’nın Erhan Erkut’la yaptığı,  3.Ocak.2016 tarihinde Hürriyet İK ekinde yayınlanan röportajın eksiksiz halidir.

Gelecekte iyi bir yerde olmak için daha lise yıllarından itibaren gençler nasıl hazırlanmalı?

Günümüzdeki içerik bazlı lise (ve üniversite) müfredatının çağ dışı kaldığını düşünüyorum. İçerik meta oldu ve çok kolay ulaşılabilir durumda. Dolayısıyla içerik bilgisi değersizleşti. Hızla değişen dünyada artık önemli olan bilgili veya zeki olmaktan çok, değişime ayak uydurabilecek yetkinliklere ve becerilere sahip olmak. Dolayısıyla, orta öğretimdeki gençlere önerim eğitimlerini diploma müfredatı ile kısıtlamayıp beceri ve yetkinliklerini geliştirmek için ders içi ve dışı aktivitelere (projeler, kulüp çalışmaları, spor, sanat) önem vermeleri.

20 yıl sonrası için hangi donanımlarımız olmalı?

32 üyeli bir ortak çalışma grubunun belirlemiş olduğu (www.p21.org ) 21. yüzyıl yetkinliklerini 3 başlıkta özetleyebiliriz:

1) Öğrenme ve İnovasyon (yaratıcılık ve inovasyon, kritik düşünme ve problem çözme, iletişim ve işbirliği),

2) Bilgi, Medya ve Teknoloji (bilgi okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, bilişim ve iletişim teknolojileri okuryazarlığı),

3) Yaşam ve Kariyer (esneklik ve uyum sağlayabilirlik, insiyatif alma ve özyönlendirme, sosyal ve kültürlerarası yetkinlikler, üretkenlik ve hesap verebilirlik, liderlik ve sorumluluk).

Ne orta ne de yüksek öğretim sistemimiz bu yetkinlikleri geliştirmeye odaklı değil. Öğrencilere kendi olanaklarını kullanarak, ellerinden geldiği kadar bu yetkinlikleri geliştirmeye çalışmalarını öneriyorum. Bunların yanında, kendilerini farklılaştırıp aranılan bireyler olabilmeleri için ikinci bir yabancı dil (tercihen Rusça veya Çince) öğrenmelerini ve bilgisayarda modelleme ve programlama becerilerini geliştirmelerini; en az iki yerde staj yapmalarını ve yarı-zamanlı çalışmalarını; eğitimleri sırasında yurt dışına gitmelerini; öğrenci kulüplerinde görev almalarını ve hobilerini ihmal etmemelerini öneriyorum.

Çocukları yetiştirirken aileler neler yapmalı?

Aileler ilk önce çocuklarının eğitimini tehdit veya sabote eden öğelerin farkında olmalı: belirli bir ideolojiyi empoze eden devlet, bunun uzantısı olan çağdışı kalmış bir eğitim sistemi, kendisine yeni kurumsal köleler yetiştirmeyi hedefleyen kapitalizm ve çocukları için kendi doğruları etrafında karar vermeye çalışan büyükler. Formel eğitim sisteminin öğrenci odaklı olmadığını fark eden ailelerin yapması gereken formel eğitimin eksiklerini tamamlamak, yanlışlarını düzeltmek olmalı. Bu bağlamda çocuk ile yakından ilgilenmek ve sınavlar yerine çocuğa odaklanmak gerekiyor. Formel ve informel okul sonrası programlarla (sanat, spor, teknoloji, seyahat vs.) çocuğun gelişiminin desteklenmesi gerekiyor. Çocukların çok yönlü gelişimi desteklenmeli ve anlamsız sınavlar uğruna hobilerinden, kültürden, sanat ve spordan kopmasına izin verilmemeli. Özellikle lise çağındaki çocuklar her fırsatta staj yapmalı veya yarım zamanlı çalışarak ekonomi ile temas etmeli. Ayrıca ilkokuldan itibaren çocuğun kariyer planlama ile ilgilenmesi sağlanmalı.

Şu anda bir liselinin ve üniversitelinin sahip olması gereken donanımlar neler?

  1. yüzyıl yetkinliklerinden yukarıda söz ettim. Son 10 yılda binlerce öğrenci ile olan deneyimlerim ışığında şunu rahatça söyleyebilirim: ülkemizdeki ortalama lise mezununda bu yetkinliklerin çoğu ya hiç gelişmemiş ya da az gelişmiş. Uluslararası bakalorya veya benzeri eğitim veren bir avuç lisenin dışındaki okullardan gelen öğrenciler ne üniversiteye ne de hayata hazırlar. Özellikle sunum yapma, yazma ve aktif dinleme alanlarında kendini gösteren iletişim sorunları var; grup çalışması deneyimleri çok az ya da yok -ve kültürümüz grup çalışmasına yatkın değil-; hedef koyma ve planlama becerileri hemen hiç yok ve zaman yönetiminden bihaberler. Takdir edileceği gibi bunlar aslında en sıradan yaşam becerileri. Mezunların kritik düşünme, sorgulama ve araştırma, problem çözme, insiyatif alma ve yaratıcılık gibi daha ileri bilişsel yetkinlikleri ise lisede pek geliştirilmemiş, hatta belki de törpülenmiş. Yabancı dil bilgileri çok zayıf -anadillerini iyi kullanabildiklerini söylemek bile zor. Sözde teknoloji okuryazarı olması gereken yeni kuşağın, teknoloji ile ilgisi çok yüzeysel ve neredeyse sadece sosyal medya ile kısıtlı; bilgisayar programlama bilen lise mezunu parmakla sayılacak kadar az. Bunların yanında uzun vadeli ödüllere odaklanamama, kısa dikkat süresi, konsantre olamama, bilgiye değer vermeme, birbirlerine saygı duymama, etik değerlere önem vermeme (kopya çekmek, müzik ve filmleri yasadışı indirmek vs.), sosyal ve çevresel bilincin gelişmemiş olması, hoşgörü eksikliği gibi sorunlar da maalesef çok yaygın. Tabii burada en son suçlanacak olanlar lise (ve üniversite) mezunları. Bu öğrencilere bu özellikleri kazandırması gereken eğitim sistemi hem öğrencileri hem de tüm ülkeyi ciddi bir hayal kırıklığına uğratıyor. İşte bu yüzden ailelerin sorumluluk alıp bu özürlü eğitim sistemini dışarıdan ciddi olarak desteklemeleri gerekiyor.

Hangi mesleklerin gelecekte önü açık?

Dünya çok hızlı bir değişim içinde. Hemen her mesleğin yapılış şekli zaman içinde ciddi olarak değişiyor: eski mesleklerin bazıları yok olurken yeni bazı meslekler doğuyor. 20 sene sonra şu anda popüler olduğunu düşündüğümüz birçok meslek belki ortadan kalkmış olacak ve şu anda bilmediğimiz meslekler ortaya çıkmış olacak. Dolayısıyla, bu soruya net bir cevap vermek kolay olmamakla birlikte bazı genel saptamalar yapmak mümkün. Geleceğin dünyası bilişim dünyası ve böyle bir dünyada veriye ulaşım, analiz ve sentez becerileri önemli dolayısıyla, büyük veri (big data) uzmanlığı önemini hiç yitirmeyecek. Ülkemiz zenginleştikçe enerji, ulaşım, turizm sektörleri ile finans, sağlık ve eğitim hizmetlerinin önemi artacak. Sanat, kültür ve spora daha fazla zaman ayrılacak. Ülke nüfusu yaşlandıkça yaşlılara yönelik sağlık ve hizmet sektörleri de büyüyecek. Ülkenin zenginleşmesi ve eğitim sistemimizdeki zafiyet birlikte düşünüldüğünde, eğitim sektöründe her seviyede (ana okulundan yaşam boyu eğitime kadar) önemli fırsatlar oluşacak. Gerek bilişim ve iletişimdeki gelişmeler, gerekse ülkedeki refahın artması ile birçok sektörde ortaya çıkacak yeni fırsatlar sayesinde kendi işini kuranların sayısını artacak.

İyi bir kariyerin püf noktaları neler?

Şu anda lisede okuyan öğrenciler -yaşam süresinin sürekli uzaması nedeniyle- tahminen 90 yasına kadar yaşayacak ve -azalan genç ve artan yaşlı nüfus ile zayıflayan emeklilik sistemleri nedeniyle- 50 yıl kadar çalışacaklar. Bu 50 yıl içinde 10-15 defa iş değiştirecekler. Alacakları üniversite diplomasının raf ömrü ise sadece 5 yıl. Bunları göz önünde bulundurduğumuzda, öğrencinin belirli bir meslek seçmeye çalışmak yerine uzun vadeli bir kariyer planı yapmasının önemi ve belirli bir mesleki içeriğe odaklanmak yerine hızlı değişime ayak uydurabilecek yetkinlik ve becerilerin geliştirilmesi gerekliliği net olarak ortaya çıkıyor. Bu geleceğe hazırlanabilmek için öğrencilerin bir an önce kariyer planlaması yapmaya başlamaları gerekiyor. Bu süreçte öğrenci güçlü ve zayıf yanlarının yanı sıra kendi değerlerinin ve hedeflerinin de farkına varacak, nasıl bir kariyer ile mutlu olabileceğini düşünmeye başlayacak ve böylece bilinçli bir seçime yönelecek.

Biyografi:

Prof. Dr. Erhan Erkut İstanbul Erkek Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdikten sonra University of Florida’da endüstri mühendisliği doktorası yaptı. 20 yıl Kanada’da Alberta Üniversitesi’nde çalıştıktan sonra 2005’te Türkiye’ye döndü; Bilkent Üniversitesi‘nde İşletme Fakültesi Dekanlığı ve Özyeğin Üniversitesi’nde Kurucu Rektörlük yaptı. Şu anda MEF Üniversitesi’nde rektör yardımcılığı, dekanlık ve bölüm başkanlığı görevlerini yapan Erkut, aynı zamanda İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı ve Kariyer Planlama Derneği akademik kurul başkanı ve Yapı Kredi Bankacılık Akademisi, Mehmet Zorlu Vakfı, Esas Sosyal, TÜSİAD-Bu Gençlikte İş Var kurumlarında danışma kurulu üyesi. Dr. Erkut, MEF Üniversitesi’nde birinci sınıf öğrencilerine kariyer planlama ve yetkinlik geliştirme dersi veriyor ve bu konuda hem lise hem de üniversitelerde konuşmalar yapıyor. Bu konularda çok sayıda blog yazısına ve konuşmasına bloğundan ulaşabilirsiniz: www.erhanerkut.com.

İlgili Yazılar

Babam

Babama yıllar önce hediye aldığımız saati bozulduğunda, yaptırmayı teklif ettim. “Gerek yok oğlum, zaten onun kadranını zor görüyorum” dedi. Bunun üzerine kendi saatlerimden birkaçını getirip

Devamını Oku »

Mükemmel Fırtınanın Yıktığı Baraj

“Sistem Çaresiz, Eğitim Sizde” kitabımın ilk baskısının yayınlanmasından az sonra kitabın temel tezini güçlü bir şekilde destekleyen bir karar ile üniversiteye giriş sınavında barajlar kaldırıldı.

Devamını Oku »

2024 Üniversite Kontenjanları

Tercih dönemi başladıktan sonra kontenjanlar açıklandı. Aşağıda geçen yıl ile bu yılın lisans kontenjan sayılarını görüyorsunuz. Tablodaki kontenjanlar “genel kontenjan” olarak tanımlanan ve herkesin başvurabileceği

Devamını Oku »

1992’den iki Mektup

Alberta Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştığım dönemde (1985-2005) üç defa Boğaziçi Üniversitesi’nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulundum.  İlk ziyaretimi 1992 yılında Doçent iken yaptım. Bu

Devamını Oku »

2023 THE Sıralamalarında Üniversitelerimiz

Times Higher Education’ın (THE) dünya üniversiteleri sıralamalarında ilk 200’e, 2015’te Türkiye’den 4 üniversite girmişti. Fakat daha önceki yazılarımı okuyanların bildiği gibi 2016’da THE sıralama metodunda

Devamını Oku »

Bu Yazıyı Paylaş