Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde bulunan URAP Araştırma Laboratuarı’nın amacı “yükseköğretim kurumlarını akademik başarıları doğrultusunda değerlendirebilmek için bilimsel metodlar geliştirmek ve yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmaktır.”
URAP tarafından 3 yıldır Türk üniversitelerinin performansları değerlendirilmekte ve yayınlanmaktadır. URAP değerlendirmesi 5 kriter çerçevesinde yapılmaktadır: endeksli yayın sayısı, atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı, doktora öğrencisi sayısı, ve öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı. İlk 4 kriter için hem toplam sayılar hem de öğretim üyesi başına düşen sayılar gözününe alınmaktadır. Sıralama hakkında daha fazla bilgi URAP sitesinden alınabilir (http://tr.urapcenter.org).
Bu yazının amacı, URAP sıralamasında İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinin durumunu irdelemektir. İstanbul vakıf üniversitelerinin URAP karnesi aşağıda bulunmaktadır:
Bu tabloda İstanbul vakıf üniversitelerinin 5 gurupta kümelendiği gözlemlenebilir. İlk gurupta 650-700 puan arasında toplamış olan Sabancı ve Koç bulunmakta, ikinci gurupta 490-550 arasında puanı olan Fatih, Yeditepe, ve Doğuş bulunmakta, üçüncü gurupta ise 315-365 puanları arasında Bilim, Kadir Has, Özyeğin, Bahçeşehir, Işık, Kültür, ve Maltepe bulunmaktadır. Tablonun sonlarında ise, 257 puanı Ticaret’in ardından, 150-225 puanları arasında Beykent, Okan, Bilgi, Haliç, ve Aydın bulunmakta, en sonda ise 72 puanlı (doktora programı olmayan tek İstanbul vakıf üniversitesi olan) Arel yer almaktadır.
URAP sıralaması ilginç bir durumu ortaya çıkarmaktadır: İstanbul’daki 19 vakıf üniversitesinden sadece ikisi ülke çapında ilk 25e girebilmekte, 6 tanesi ise son 25 içinde yer almaktadırlar.
URAP çalışmasında, üniversiteler devlet-vakıf ayrımı yanında iki ayrı şekilde daha sıralanmaktadırlar:
- Tıp fakültesi olan/olmayan okullar:
Tıp fakülteleri hem yayın ve atıf üretiminde hem de öğrenci-öğretim üyesi oranında diğer fakültelerden önemli bir farklılık gösterirler. - 2000’den önce/sonra kurulan okullar:
Genç üniversitelerin diğerleri kadar iyi performans göstermesi daha zordur.
Bu iki ayrım yapıldığında, İstanbul’daki vakıf üniversiteleri için ilginç sonuçlar ortaya çıkmaktadır. URAP sıralamasında yer alan İstanbul vakıf üniversitelerinden sadece:
- 4 tanesinde tıp fakültesi bulunmaktadır.
Tablodaki sıra ile: Fatih, Yeditepe, Bilim, ve Maltepe. - 5 tanesi 2000’den sonra kurulmuştur.
Tablodaki sıra ile: Bilim, Özyeğin, Ticaret, Aydın, ve Arel.
URAP çalışmasında sadece “2000’den önce/sonra” ayrımı yapılmaktadır. Bu ayrımdaki temel varsayım, yeni kurulan üniversitelerin olgunlaşması için 10 yıl civarında bir sürenin gerekli olduğudur. Bu varsayıma katılmakla birlikte, bu çalışmanın 10 yıllık üniversiteler ile 4, 6, veya 8 yıllık üniversiteleri aynı kategoriye koymasını sorunlu buluyoruz. Aşağıdaki tabloda, İstanbul’daki vakıf üniversitelerinin URAP sıralamasında almış oldukları toplam puanın yanısıra yaşları da verilmiş ve puan/yaş oranları hesaplanmıştır.
Bu tablodan görüleceği gibi, puan/yaş oranı sıralamada aşağıya doğru gidildikçe 35 civarından 15 civarına doğru düşmektedir. Genel trendin dışında olan 3 üniversite mevcuttur: puan/yaş oranı 87 olan Özyeğin, 61 olan Bilim, ve 52 olan Sabancı Üniversiteleri. Bu üç üniversiteden ikisi 10 yaşının altındadır, ve hala kuruluş dönemindedirler. Dolayısıyla, Bilim ve Özyeğin Üniversiteleri’nin yaşlandıkça (ve büyümeleri sürdükçe) bu sıralamada daha yukarılara çıkmaları beklenebilir.
URAP çalışmasında üniversiteler genel sıralamanin yanında 6 değişik alanda ayrıca sıralanmışlardır: mühendislik, sosyal bilimler, temel bilimler, tıp, yaşam bilimleri, ve ziraat/çevre. İstanbul’daki vakıf üniversiteleri arasında Sabancı Üniversitesi mühendislikte birinci, sosyal ve temel bilimlerde ise ikinci sıradadır. Koç Üniversitesi ise, mühendislikte ikinci, sosyal ve temel bilimlerde birinci sıradadır. Tıpta ve yaşam bilimlerinde ise Yeditepe birinci sırada görülmektedir.
Son olarak bir hipoteze değinmek istiyoruz: yukarıdaki sıralama ile reklam giderleri arasındaki ters bir bağlantı bulunmakta mıdır? Yani bu sıralamada aşağılardaki üniversiteler reklama yukarıdakilerden daha çok, kaynak ayırmakta mıdırlar? (Bu hipotezin tetikleyicisi tanıtım döneminde verilen gazete ilanlarıdır.) Eğer reklam giderleri verilerine ulaşılabilir ve bu hipotez doğrulanabilir ise, bu analiz aşağılardaki üniversitelerin akademik performanslarının diğerlerine kıyasla neden daha düşük olduğunun kısmi bir açıklamasını da beraberinde getirecektir: Kısıtlı kaynaklar ya akademik ölçütleri yukarıya çıkarmak için kullanılabilir ya da reklam için. Her üniversite kendi tercihini kendisi yapacaktır.