E. Erkut, 17.4.2021
YÖK, 2021’de 2019 verilerine dayalı olan ikinci “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu”nu yayınladı. İlk raporda olduğu gibi bunda da her kriter altında sadece en üstte yer alan birkaç üniversite bulunuyor ve diğerleri hakkında bilgi paylaşılmamış. Bu eksikliği giderebilmek için YÖK’ün 2018 yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporları sitesinden tüm üniversitelerin YÖK’e göndermiş olduğu verileri çektik ve şeffaflık ve hesap verebilirlik prensipleri doğrultusunda bu bilgilerin bazılarını burada paylaşıyoruz.
Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nda benim için en ilgi çekici bölümlerden birisi Bütçe ve Finansman başlığı altındaki “Öğrenci Başına Cari Gider” bölümü. Bir üniversitedeki eğitimin kalitesini ve topluma katkıyı en iyi ölçebilecek ölçütlerden birisi bu. Üniversitelerin kaynaklarını akılcı bir şekilde harcadığını varsayarsak üniversitenin topluma etkisi öğrenci başına harcadığı kaynak ile yakından bağlantılıdır. Verilere baktığımızda, bu giderler arasında neredeyse 70 misline varan devasa uçurumlar olduğunu görüyoruz.
Raporda bulunmayan sıralı tabloları aşağıda veriyoruz. Tahmin edileceği üzere, bu sıralamada kuruluş yılı 2019 veya daha sonrası olan aşağıdaki üniversiteler bulunmamakta. Üniversitelerin kuruluş yılları Wikipedia’dan, öğrenci sayıları ise YÖK’ün Yükseköğretim Bilgi Yönetim Sistemi’nden alındı. Öğrenci sayılarına birinci ve ikinci öğretimdeki öğrenciler dahil edildi, fakat açık öğretim ve uzaktan öğretim öğrencileri dahil edilmedi.
Yeni kurulan üniversitelerin öğrenci başına cari harcamaları güvenilir değil çünkü yüksek kuruluş dönemi harcamaları düşük öğrenci sayısına bölününce üniversitenin uzun vadede yapabileceği öğrenci başı cari harcamanın çok üzerinde sayılar çıkıyor. Bunun net bir örneğini İbn-i Haldun’da görüyoruz. 2018 yılında öğrenci başına 143,257 TL harcama ile geçen yılki raporda 1 numara olan üniversitenin harcaması bir yıl sonra (öğrenci sayısı neredeyse ikiye katlanınca) 82,167 TL’ye düşmüş. Bu nedenle, 2017’de kurulmuş olup henüz 500 öğrenciye ulaşmamış olan Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ile Lokman Hekim Üniversitesini tablolarımıza dahil etmedik.
Öte yandan kuruluş tarihi 2018 olan bazı üniversiteler, başka bir üniversiteden ayrılarak (ve öğretim üyeleri ile öğrencilerini de yanlarında götürerek) kurulmuş. 7141 numaralı kanun ile eski ve köklü devlet üniversitelerinden ayrılarak kurulmuş olan 14 üniversite ile ilgili bilgiler YÖK veri tabanında ve tablolarımızda bulunuyor.
Tablo 1: Öğrenci başına cari gideri 40,000 TL ile 100,000 TL arasında olan üniversitelerin azalan TL bazında sıralaması
Bu tabloda dikkati çeken noktalar:
- Bu seviyede harcamayı sadece vakıf üniversiteleri yapabiliyor
- Bu sene ilk yedideki okul geçen sene de ilk dokuzda imiş
- Bu tablodaki okulların en çok öğrenciye sahip olanları Bilkent, Koç ve Sabancı
- Geçen seneye kıyasla öğrenci başına gideri artan okullar Koç, Sabancı, Bilim ve Bilkent ve bu artışlar en az %28 (2018’de enflasyonun %20 civarında olduğunu hatırlayalım)
- İbn’i Haldun ve Konya Gıda Tarım’daki düşüşlerin temel nedeni öğrenci sayısındaki ciddi artışlar
Beklenmedik bir gelişme olmaz ise, bu 7 üniversite öğrenci başı cari giderlerde en tepelerde olmaya devam ederler.
Geçen sene ilk dokuzda olup da bu sene en aşağılara düşen iki üniversite dikkat çekiyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi geçen sene 59,124 TL ile beşinci sırada yer alırken bu sene 1,455 TL ile en sonda yer almış! Kanımca ya geçen sene ya da bu sene (ya da iki senede birden) bir raporlama hatası yapıldı. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi ise geçen sene 40,142 TL ile 7. sırada yer alırken bu sene 3,272 TL ile sondan üçüncü sıraya düşmüş görünüyor. Üniversitelerin raporlarında hatalar olabilir; YÖK’ün bu verileri denetlettirmesi gerekli.
Tablo 2: Öğrenci başına cari gideri 20,000 TL ile 30,000 TL arasında olan 17 üniversitenin azalan TL bazında sıralaması
İkinci grupta dikkat çeken noktalar
- 17 üniversitenin 10’u (ve ilk dördü) vakıf üniversitesi
- Devlet üniversiteleri arasında en yüksek öğrenci başı cari gidere sahip okullar (ciddi bir vakıf desteği alan) Abdullah Gül Üniversitesi ile (hatırı sayılır mezun desteği alan) Boğaziçi ve ODTÜ
- 16 üniversitenin öğrenci başı cari giderleri artmış
- Başkent’teki %77 gider artışı çok dikkat çekici
- Adana A. Türkeş geçen sene 1,041 TL raporlarken bu sene %26 artan öğrenci sayısına rağmen 20,262 TL raporlamış. Bu iki sayının en az birisinin yanlış olabilir.
Tablo 3: Öğrenci başına cari gideri 15,000 TL ile 20,000 TL arasında olan 24 üniversitenin azalan TL bazında sıralaması
Bu tabloda dikkati çeken noktalar:
- Cerrahpaşa İstanbul’dan, Afyon Sağlık ve Bilim ise Kocatepe’den kopan üniversiteler olduklarından geçen sene ile kıyas mümkün değil. Bu iki üniversitenin de giderlerinin koptukları üniversitelerin giderlerinden yukarıda olmasının nedeni sağlık eğitiminin masraflı olması.
- Gazi’deki öğrenci sayısı düşüşünün nedeni kendisinden kopan Hacı Bayram Veli Üniversitesi.
- Artışların çoğu enflasyon ile açıklanabilecek seviyelerde. En bariz istisna, öğrenci sayısı %4 düşerken öğrenci başına cari gideri %160 artan Ufuk Üniversitesi. Bu açıklanmaya muhtaç bir değişim.
- Türk-Alman’ın ise öğrenci sayısını artırarak öğrenci başına cari giderlerini düşürdüğünü gözlemliyoruz.
- Ortalamanın üzerinde cari harcama yapan bu gruptaki üniversitelerin üçte ikisi vakıf üniversitesi.
Tablo 4: Öğrenci başına cari gideri 10,000 TL ile 15,000 TL arasında olan 57 üniversitenin azalan TL bazında sıralaması
Tablo 5: Öğrenci başına cari gideri 7,500 TL ile 10,000 TL arasında olan 46 üniversitenin azalan TL bazında sıralaması
Tablo 6: Öğrenci başına cari gideri 7,500 TL’nin altında olan 40 üniversitenin azalan TL bazında sıralaması
Yetersiz kaynak
İki üniversitenin finansal verilerini detaylı incelemiş bir yönetici olarak ciddi bir üniversitenin (2018-19 akademik yılı için) öğrenci başına cari giderinin 16.000 TL’nin altında olması bana pek mümkün görünmüyor. Eğer özel lise müdürleri ile konuşursanız, onlar iyi bir lise için bile bu meblağın yetersiz olduğunu söylerler. Fakat verilere göre 187 üniversitemizin tam 145’i bu finansal mucizeyi gerçekleştirmiş! Geçmişte ülkemizdeki bazı üniversiteleri yüksek lise olarak nitelendirmiştim, ama bu verilere baktığımda bazı liselere haksızlık etmiş olduğumu görüyorum. Yükseköğretim sistemimizin yeterli seviyede kaynaklandırılmadığı çok açık.
2018-2019 yılında 187 üniversitemizin cari gider toplamı 39,142 Milyar TL imiş. 1 Mart 2018 tarihindeki dolar kuru 5,38 olduğuna göre, bu toplam o dönem için 7,275 milyar dolara karşılık gelir. (Bir sene önce bu toplam 8,685 milyar dolar idi.) 46.000 öğrencisi olan Michigan Üniversitesi’nin 2019 yılı bütçesi ise 10 milyar dolara yakın idi. 187 üniversitemizin cari harcamalar toplamı ABD’deki bir devlet üniversitesinin yıllık bütçesinden epey az olabiliyorsa fazla söze pek gerek yok.
Ortalamalar
Raporda gördüğüm önemli bir sorun ortalamaların basit aritmetik ortalama ile hesaplanmış olması. Aşağıda raporun cari harcama ile ilgili istatistikleri verdiği sayfanın (Sayfa 105) görüntüsü var.
Şekil 1: YÖK raporundaki Şekil D.27’de verilen öğrenci başına yapılan cari harcama miktarı ortalamaları
Yukarıda verilen tablolardaki cari harcama miktarının basit ortalamasını aldığımızda bu sonuçları teyit edebiliyoruz. Fakat öğrenci başına yapılan cari harcama miktarlarının ortalamasını bulabilmek için basit ortalama değil ağırlıklı ortalama almak gerekli. Bir örnek verelim. Sistemimizde sadece iki üniversite olsun: Bir “halk üniversitesi” olan A üniversitesi ile bir “aristokrat üniversitesi” olan B üniversitesi. A’da 100.000 öğrenci kayıtlı ve öğrenci başına cari harcama miktarı 1.000 TL. B’de ise sadece 1.000 öğrenci kayıtlı ve öğrenci başı cari harcama 100.000 TL. Bu sistemdeki öğrenci başına yapılan cari harcama miktarlarının ortalaması nedir? Basit ortalama hesabına göre bu sistemdeki öğrenci başına yapılan cari harcama miktarı ortalaması 50.500 TL. Fakat ağırlıklı ortalama 1.980 TL.
Tablo 7: Öğrenci başına yapılan cari harcama miktarlarının basit ve ağırlıklı ortalamaları ve ağırlıklı ortalama yerine basit ortalama kullanmaktan doğan fark oranları
Basit ort. (TL) | Ağırlıklı ort. (TL) | Fark oranı | |
Devlet | 10.338 | 9.212 | %12 |
Vakıf | 21.212 | 17.012 | %25 |
Toplam | 14.020 | 10.414 | %35 |
Devlet üniversitelerinde kuruluş döneminde olan ve cari harcamaları çok yüksek olan birkaç üniversite basit ortalamayı %12 kadar yukarıya çekmiş iken, vakıflarda yüksek cari harcama yapan üniversiteler vakıf ortalamasını %25 kadar yukarıya çekmiş. En büyük fark ise toplamda oluşmuş. Hem kuruluş döneminde olan okullar hem de devletten daha az öğrenci ile daha yüksek harcama yapan vakıflar bu ortalamayı %35 yukarıya çekmişler. Sonuç olarak, ülkemizin üniversite sisteminde öğrenci başına yapılan cari harcama miktarlarının ağırlıklı ortalaması sadece 10.414 TL iken, YÖK raporuna 14.020 TL olarak girmiş. (Not: Bu noktayı geçen seneki yazımda da belirtmiştim, fakat YÖK maalesef hala basit ortalama kullanıyor.)
Devlet-Vakıf Farkı
Tabloda devlet ve vakıf üniversiteleri arasındaki fark çok net. En tepedeki 10 üniversitenin tümü vakıf üniversitesi, en alttaki 60 üniversitenin 59’u devlet üniversitesi. Ayrıca gerek YÖK’ün basit ortalama hesabında gerekse burada sunulan ağırlıklı ortalamaya göre vakıfların öğrenci başı cari harcamaları devlet üniversitelerini iki misli civarında.
En eskilerin durumu
Tablolarda çok fazla sayı bulunduğundan, içerisinde kaybolmak oldukça kolay. En eski 23 üniversitemizin verilerine odaklanalım.
Tablo 8: 1975’ten önce kurulmuş olan üniversitelerimizin öğrenci başına cari gidere göre (azalan TL bazında) sıralaması
Bazı yönlerden birbirilerine yakın olan üniversitelerin cari giderleri arasında ciddi farklar var.
- ODTÜ’nün cari gideri, İTÜ’nün cari giderinden %70 daha fazla.
- İki Ankara üniversitesinden Gazi’nin gideri, Ankara’nın giderinden %70 daha fazla.
- İstanbul’un iki teknik üniversitesinden İTÜ’nün gideri, YTÜ’nün giderinden %53 daha fazla.
- En kalabalık iki üniversiteden İstanbul’un gideri, Marmara’nın giderinden %68 daha fazla.
- En yukarısı ile en aşağısı arasında 8 misli fark var (Boğaziçi ve Anadolu).
Geçen sene ile kıyaslandığında, verilerde açıklanmaya muhtaç farklılıklar görülüyor. Bu farklılıklar verilerin güvenilirliğini zedeliyor.
- Geçen sene ODTÜ’nün cari gideri, Boğaziçi’nin cari giderinden %38 yüksek iken bu sene Boğaziçi ODTÜ’yü geride bırakmış.
- Geçen sene Ankara’nın cari gideri, İstanbul’unkinden %40 daha fazla iken bu sene (Cerrahpaşa’sız) İstanbul %22 öne geçmiş.
- Geçen sene Dicle 2,381 TL cari gider ile sondan ikinci sırada iken bu sene cari gideri 12,633 TL görünüyor.
Tabii ki öğrenci sayısı bütçe girdilerinden sadece birisi. Fakat farklılıkların bu kadar büyük olduğu bir durumda böyle bir raporda bu farklılıklara da bir açıklama getirilmesi gerekir. 1 Milyonun üzerinde öğrenciye eğitim veren bu 23 köklü üniversitenin öğrenci başına cari gider (ağırlıklı) ortalaması 11.470 TL iken neden Gazi bu ortalamadan %60 daha fazlasını, Ondokuz Mayıs %50 daha azını harcamaktadır?
İstanbul Vakıf Üniversiteleri
Son olarak yine belirgin bir kategoriyi oluşturan İstanbul vakıf üniversitelerine odaklanacağız. 40 İstanbul vakıf üniversitesinde 450,000’in üzerinde öğrenci okuyor. Bu sistemde ortalama öğrenci başı cari gider 16,505 TL olmakla birlikte, 9,000 TL ile 97,000 TL arasında değişiyor. Aşağıdaki tablonun tercih döneminde göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyorum.
Tablo 9: İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinin öğrenci başına cari gidere göre (azalan TL bazında) sıralaması
Sonuç
Bu yazıda Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’nun Bütçe ve Finansman başlığı altındaki “Öğrenci Başına Cari Gider” bölümüne odaklandık. YÖK raporunda verilmemiş olan bir tabloyu YÖK’ün sitesindeki dosyalardan (zahmetlice bir şekilde) oluşturduk. En önemli bulgular şunlar:
- Üniversitelerimizin büyük çoğunluğunun öğrenci başına cari giderleri dünyanın gelişmiş ülkelerindeki standartlarının çok altında.
- Üniversitelerin cari giderleri arasında çok büyük farklılıklar var.
- Bu tür karşılaştırmalara kuruluş döneminde olan üniversiteler dahil edilmemeli.
- Genelde vakıf üniversiteleri öğrenciye devlet üniversitelerinden çok daha fazla harcıyor.
- Üniversitelerimizin %82’si 2018-19 rakamları ile öğrenci başına yılda 18.000 TL’den az harcıyorlar.
- 187 üniversitemizin öğrencilere harcadığı cari giderlerin toplamı 7,5 milyar doların altında ve bu miktar büyükçe bir Amerikan devlet üniversitesinin yıllık bütçesi civarında.
- YÖK raporunda cari gider ortalamaları basit ortalama ile 14.020 TL olarak hesaplanmış. Tüm sistemde öğrenci başına düşen cari gider miktarlarının ağırlıklı ortalaması ise sadece 10.414 TL.
- Birbirine benzeyen üniversitelerin öğrenci başı harcamaları arasında ciddi farklılıklar var.
Raporda çok net görülen kaynak sorununun temel nedeninin son yıllarda uygulanan popülist yükseköğretim politikaları olduğunu düşünüyorum. Görünen o ki, Türkiye 70 üniversite ile 1,3 Milyon öğrenciye yüksek bir standartta eğitim vermek yerine 200 üniversite ile 3,8 Milyon öğrenciye daha düşük seviyede bir eğitim vermeyi (ve hızla işsiz üniversite mezunu yetiştirmeyi) seçti. Maalesef bu tercihin faturasını sadece üniversite sistemimiz değil tüm ülke ödüyor. 2018’den sonra kurulan üniversiteler bu tabloya eklendiğinde korkarım görüntü daha da bozulacak.