Tercih dönemi başladıktan sonra kontenjanlar açıklandı. Aşağıda geçen yıl ile bu yılın lisans kontenjan sayılarını görüyorsunuz. Tablodaki kontenjanlar “genel kontenjan” olarak tanımlanan ve herkesin başvurabileceği kontenjanlar (yani okul birincileri ile geçen yıl tanımlanmış olan depremzede yakını, şehit/gazi yakını ve 34 yaş üzeri kadın kontenjanlarını içermiyor).
Bu yıl 2020’den bu yana artışta olan kontenjanlar ilk defa düşürülmüş—hem de ciddi bir miktarda. En büyük değişiklik devlet üniversitelerindeki 55.000’in üzerinde bir eksiltme olmuş. Yıllardır ülkede büyük bir kontenjan balonu olduğunu yazan birisi olarak bu cesur kararı alkışlıyorum. Vakıflarda, Kıbrıs ve yabancı üniversitelerde küçük kontenjan artışları söz konusu, fakat toplam kontenjan %10,5 azalmış. Toplam kontenjanın %78’ı devlette %19’u ise vakıflarda. Vakıf kontenjanlarının %15’i burslu %60’ı %50 indirimli, %12’sı %25 indirimli ve %13’ü de tam ücretli.
Genel kontenjanın dışındaki kontenjanlar (okul birincileri, depremzede yakını, şehit/gazi yakını ve 34 yaş üzeri kadın) 2023’de 34.697 iken 2024’de 28.083’e düşürülmüş—yani orada genel kontenjandaki daralmanın da üzerinde bir daralma söz konusu (%19). Gelelim en popular alanlardaki değişikliklere.
Tıp ve Hemşirelik (+%0,7):
Toplam tıp kontenjanı 152 artmış. Bu artışın neredeyse tamamı devlet üniversitelerinden kaynaklı. Vakıfların önemli bir kısmında kontenjan düşüşleri görülüyor. Ayrıca, belki en önemli gelişme 3 vakıf üniversitesine (Beykent, Haliç, İzmir Ekonomi) sıfır kontenjan verilmiş olması (tahminim hastaneleri olmadığı için). Kanımca bu özellikle afiliye hastaneler ile çalışan tüm vakıflara bir uyarı. Bunların yanında KTÜ’deki 70 kontenjan azalması da dikkat çekici. Azerbaycan Tıp’ın kontenjanının sıfırlanması ile Tıpta yabancı üniversite kalmamış. Devletlerdeki kontenjan artışı vakıflardaki eksilme ile birleşince Tıpta devletin payı %80’den %82’ye çıkmış. Toplam Hemşirelik kontenjanı ise 124 artmış ve artışın çoğu vakıf kaynaklı. 4 yeni bölüm açılmış (Şırnak, Ardahan, Topkapı, Rumeli). Kontenjanı değişen bölüm sayısı az, fakat tercih yapacakların özellikle kontenjanı çok değişen bölümlerde dikkatli olması gerek (Adıyaman, Hatay ve Selçuk +40, Burdur ve Kırşehir -60, Siirt -80).
İşletme (+10,7)
Barajın kaldırılması ile tam doluluğa ulaşan IIBF programlarından birisi olan işletme kontenjanlarında bu yıl oldukça ciddi bir artış yapılmış. Bu artışın bir nedeni de ikinci öğretimden çıkılmış olması. Devlette en büyük artışlar 170 ile İstanbul 105 ile Anadolu ve 80 ile Atatürk’te. Bunun yanında bazı devlet üniversitelerinde önemli azalmalar da dikkat çekiyor; 135 ile Dokuz Eylül, 122 ile Uludağ, 80 ile Çukurova, 75 ile Kocaeli ve 70 ile Eskişehir ile Erciyes. Toplam 84 devlet üniversitesinde kontenjanların artırıldığı, 14 devlet üniversitesinde ise kontenjanların düşürüldüğü bu programda tercih yapacaklar kontenjan değişikliklerine dikkat etmeli. Vakıflardaki 54 programın 38’inde kontenjan artışları var ve toplam artış %20’nin üzerinde. Devlette yeni 7, vakıflarda ise yeni 5 programın açıldığı işletmede puanların aşağıya doğru gitmesini bekliyorum. Neredeyse 16.000 kontenjana ulaşmış olan işletme programları için bir de uyarım var: ülkede işletme mezunlarına iş var, fakat İngilizce bilmeyen, teknoloji okuryazarı olmayan, iyi Excel kullanamayan, birkaç staj yapmamış ve ince becerilerini geliştirmemiş İşletme mezununun iş bulması çok zor.
Hukuk (-%7,7)
YÖK de Hukukta denizin bittiğinin farkında ve devlette 700 vakıflarda 300, Kıbrıs’ta ise 180 kontenjan azaltması yaparak toplam Hukuk kontenjanını %7,7 aşağıya çekmiş. Yozgat’ta 30 kontenjanlı yeni bir fakülte açılmış. Küçülen ve akademisyen sıkıntısı çekilen bir programda küçücük bir yeni fakülte açmayı makul bulmadım. İkinci öğretimden çıkılması ile Marmara’da 320, Selçuk’ta 230 ve Kırıkkale’de 180 kontenjan eksilmiş. Vakıflarda sadece 3 üniversitede küçük kontenjan artışları yapılırken 11 üniversitede kontenjan azaltılmış. Bu azaltmaların nedeni geçen yıl boş kalan kontenjanlar. En yüksek azaltmalar Kadir Has’ta (88), Özyeğin (49), MEF (46), Aydın (39), Maltepe (36) ve Bahçeşehir’de (31). Şu anda ülkede 180.000 Hukuk mezununun yanında 120.000 de Hukuk öğrencisi olduğunu düşünürsek, Hukuk’u seçecek olanların işsiz kalmamak için iyi İngilizce bilmesi, teknolojiden anlaması, lisans sırasında staj yapması ve talebin yüksek olduğu alanlara (start-up hukuku, şirket evlilikleri hukuku, yapay zeka hukuku gibi) yönelmesi gerek.
Mühendislik (-%5,6)
Geçen yıl ülkemizde tam 70 mühendislik programı varmış. Bunu kesinlikle abartılı buluyorum. Bu yıl ise Tıp, Geomatik ve Uzay/uydu mühendislikleri kapatılmış, fakat 4 yeni bölüm açılmış: Robotik ve Otonom Sistemler, İklim Bilimi ve Meteoroloji, Siber Güvenlik ve Endüstri Yönetimi. Açık ara ile en popüler mühendislik olan bilgisayardaki %2’lik kontenjan azalmasının nedeni ikinci öğretimden çıkılmış olması. Dicle, Antep, Mardin ve Sinop ile vakıflarda Galata ve Piri Reis’te yeni bölümlerin açılmış olması ve birçok bölümde kontenjanları 5 ila 10 arasında artırılmış olması kontenjanın azalmasını engelleyememiş. Öte yandan yeni açılmış olan (ve bilgisayarın yakın kuzeni sayılan) Yapay Zeka programları sayesinde bilgisayarda toplam kontenjan değişmemiş diyebiliriz. Kanımca bu programın popülaritesi sürüyor ve taban sıralamaların az da olsa yukarıya çıkması beklenebilir. Bilgisayardaki durumun epey daha vahimini ikinci en popular mühendislik olan elektrik-elektronikte görüyoruz. Burada ikinci öğretimden çıkılması nedeniyle toplam %16’lik bir kontenjan gerilemesi görülüyor. Bu programda sıraların yukarıya gitmesi kaçınılmaz. Makine (-%8) ve Endüstri’de (-%6) de kontenjan azalmaları söz konusu ve bunlar sıralamaları yukarıya doğru baskılayabilir. Türev mühendisliklerden Yazılım Mühendisliği %11 artış ile 5. en popüler mühendislik olmuş, yıllardır kontenjanı azaltılan İnşaat ise bu yıl da %16’lık bir azalma yaşamış. Ben temel mühendisliklerde en tepede yer alan inşaat mühendisliğinden kaçışı anlamlandırmakta zorlanıyorum. Ülkedeki inşaat krizinin 5 yıl daha sürmesini beklemiyorum. Ayrıca inşaat mühendislerinin çok farklı alanlarda da çalışabileceğini düşünüyorum. Bu yıl da inşaat mühendisliği programlarında bir fırsat oluşacağını düşünüyorum. Ülkede 71 mühendislik program var ama sadece yukarıda sözünü ettiğim altısının toplam kontenjanı 4.000’ın üzerinde ve diğerleri 2.000’in bile altında. Bu altı mühendislik toplam mühendislik kontenjanın %67’sini oluşturuyor.
Eğitim (-%16)
Yıllardır şişirilen eğitim balonunun nihayet söndürülmeye başlandığını görmek sevindirici. En yüksek kontenjanlı okul öncesi ve sınıf öğretmenliği de dahil olmak üzere tüm programların kontenjanlarında eksiltmeler yapılmış. En büyük azaltma atama sorunu yaşayan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık’ta (%31). İkinci büyük azaltma ise İngilizce Öğretmenliğinde (%26) fakat ülkedeki İngilizce seviyesini bildiğimden buna pek anlam veremedim. Yılda ancak 20.000 öğretmenin atanabildiğini düşünürsek, toplam eğitim kontenjanının 42.046’dan 35.371’ya çekilmesini olumlu karşıladım.
İlahiyat ve İslami İlimler (-%40)
Geçen seneki yazımı okuyanların hatırlayacağı gibi tüm programlar arasında en yüksek kontenjana sahip program grubu İlahiyat ve İslami Bilimler idi. Geçen sene bu kontenjan balonunu sorgulamıştım. Bu sene YÖK benim için şaşırtıcı bir hamle yaptı ve bu programların kontenjanlarını ciddi biçimde (%40 kadar) aşağıya çekti. Bu adımı çok olumlu buluyorum.
Sosyal Bilimler
Ülkedeki en büyük balon olan siyaset balonu (Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Uluslararası İlişkiler) bu yıl da şişmeye devam etmiş ve İlahiyat’ın kontenjan azalması ile bu yıl en yüksek kontenjana sahip olan program gurubu olmuş. ÜniVeri raporları bu alanda istihdama ulaşmanın uzun bir süre aldığını, maaşların düşük olduğunu ve mezunların niteliklerinin altında işlerde çalıştığını söylüyor ama anlaşılan bu raporlar göz ardı edilmeye devam ediliyor. Bu alanları seçecek öğrencilere önerim mutlaka iyi bir İngilizcenin yanına bir işletme yandalı koymaları, teknolojik okuryazarlıklarını geliştirmeleri ve olabildiğince çok staj yapmaları. İktisat balonunun da şişmeye devam ettiğini hayretle gözledim—en yüksek kontenjanlı dördüncü program grubu olmuşlar. Bir sosyal bilim alanı olan iktisadin kontenjanı bu kadar yüksek olmamalı. İktisat seçecek adaylara önerim işletme yandalının yanında yapay zeka konusunda kendilerini eğitmeleri ve mutlaka staj yapmaları. Üçüncü sosyal bilimler balonu olan Psikoloji’de bu yıl 1.000 civarında kontenjan eksiltmesi yapılmasını olumlu buldum.
Kontenjanı en çok değişen programlar
Son iki yıl en az 1.000 kontenjanı olan toplam 93 program bulunuyor. Bu programlar içinde oransal olarak kontenjanı en çok artan beş bölümdeki (Grafik Sanatlar, Rekreasyon, Elektronik Ticaret ve Yönetimi, Tekstil ve Moda Tasarımı, Görsel İletişim Tasarımı) artışların nedeni artan açık öğretim kontenjanları. Bunların dışında şu beş programın kontenjanları en az %20 artmış: Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri, Yeni Medya ve İletişim, Dijital Oyun Tasarımı, Lojistik Yönetimi, Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik. Öte yandan şu beş bölümün kontenjanları en az %50 düşürülmüş: Sanat Tarihi, İslami İlimler, Çocuk Gelişimi, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih. Şu bölümlerin kontenjanları ise %30 ile %50 arasında düşürülmüş: Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Şehir ve Bölge Planlama, Sağlık Yönetimi, İlahiyat, Beslenme ve Diyetetik, Sosyoloji, Coğrafya. Adaylar tercih yaparken bu önemli kontenjan değişikliklerini mutlaka dikkate almalı. Kontenjanı artan programlarda sıralamaların aşağıya, azalan bölümlerde ise yukarı gitmesi beklenir.
En yüksek kontenjanlı programlar
2024 için toplam kontenjanı 5.000’in üzerinde olan 23 program (veya program grubu) aşağıdaki tabloda. Bu programların toplam kontenjanı tüm sistemdeki lisans kontenjanının %51’ini oluşturuyor. Bu kontenjan sayıları “genel” kontenjanlar. Genel kontenjan Açıköğretim, Uzaktan Eğitim, MTOK, KKTC uyruklu, UOLP kontenjanlarını içeriyor, fakat okul birincisi, depremzede, şehit/gazi yakını, 34 yaş üzeri kadın kontenjanlarını içermiyor.
Notlar:
- Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Uluslararası İlişkiler
- İktisat, Ekonomi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Ekonometri ve Ekonomi-Finans
- İlahiyat ve İslami Bilimler/İlimler
23 programın 10 tanesinde kontenjan artırılmış fakat bu artışların sadece altısı %5’ın üzerinde (ve en büyük artış açıköğretim kaynaklı). Mühendislerde görülen düşüşler ikinci öğretimden çıkılmasının sonucu. En büyük kontenjan düşüşü İlahiyattan sonra Mimarlıkta görülüyor. Bu tabloda görülmemekle beraber, Tarih ve Türk Dili Edebiyatı’nda da rekor seviyede (%70’in üzerinde) kontenjan düşüşleri olduğunu belirtelim. (Not: Aşağıda tüm programların listesini görebilirsiniz)
Sonuç
Geçmişte Türkiye’deki üniversite kontenjanları akademik veya ekonomik nedenlerle değil siyasi nedenlerle artırıldı, bu yanlış politika genç işsizliği sorununu çözmeyip sadece öteledi. Üniversitelerimiz yıllardır iş dünyasının beklentilerinden kopuk bir şekilde diplomalı işsiz yetiştiriyorlar. Geçmişte önerim hep şu olmuştu: birçok kontenjan ciddi olarak geriye çekilmeli, kontenjanlar öğretim üyesi sayısına endekslenmeli ve kontenjan planlama sürecinde gelecekteki istihdam piyasası beklentileri kullanılmalı. Bu yıl kontenjanlar belirlenirken doğru olduğunu düşündüğüm bazı adımların atıldığını görmekten mutluluk duyuyorum. Kontenjanlar hala sorunlu (örneğin siyaset balonu) fakat bir yılda tüm sorunların çözülmesini beklemiyordum.
Unutmamalıyız ki sınıfta kalmanın olmadığı bir lise sisteminden çıkan öğrenciler, barajın olmadığı bir üniversite sınavı ile programlara yerleştiriliyor. Kontenjanların aşağıya çekilmesine devam edileceğini umuyorum. Üniversite diplomasinin değerinin düştüğü bir dünyada daha fazla geleneksel üniversiteli yetiştirmek yerine gelecekte ihtiyaç duyulacak ve geleceği şekillendirebilecek insan kaynağı yetiştirmeye odaklanmamız gerek.
Not: Bu çalışmada kullanılan veriler Salim Ünsal tarafından sağlanmıştır.
EK: Tüm programlar (tablonun devamı)
Kontenjanı %10’dan fazla artanlar yeşil, %10’dam fazla eksilenler ise kırmızı ile işaretlenmiştir.