Erhan Erkut

Girişimciliğin Etkisi: MIT’nin Rolü – Güncellenmiş Raporun Yönetici Özeti

Okuyacağınız bu metin, Edward B. Roberts ve Charles E. Eesley tarafından kaleme alınan Entrepreneurial Impact: The Role of MIT – An Updated Report[1] (Girişimciliğin Etkisi: MIT’nin Rolü –Güncellenmiş Rapor) adlı çalışmanın Yönetici Özeti’dir ve  Özyeğin Üniversitesi tarafından Edward B. Roberts’ın izniyle Türkçe’ye tercüme edilmiştir.

 

YÖNETİCİ ÖZETİ

 

1.1 MIT Mezunu Girişimcilerin Ekonomi Üzerindeki Etkisi

Araştırma ve teknoloji odaklı üniversiteler, özellikle kurdukları girişimci şirketler sayesinde, ABD ve 50 eyaletin ekonomisi üzerinde çok ciddi bir etkiye sahiptir. Son birkaç yıl içinde hazırlanmış ayrıntılı bir vaka çalışması olan bu rapor, bir araştırma ve teknoloji üniversitesi olan Massachusetts Institute of Technology’yi ele almakta ve bu üniversitenin geniş tabanlı girişimcilik ekosisteminin ulus genelindeki ve dünya genelindeki önemli sonuçlarını incelemektedir. Elimizdeki geniş kapsamlı veriler ve analizlere dayanarak ihtiyatlı bir tahminde bulunduğumuzda, şu an hayatta olan MIT mezunları[2] tarafından kurulmuş ve halen faaliyetini sürdüren şirketlerden bağımsız bir ulus oluşturulsaydı, bu ulusun, elde ettiği gelirler bakımından rahatlıkla dünyanın en büyük 17. ekonomisi olabileceği görülmüştür. Hatta elimizdeki anket verilerini kullanarak yukarıdaki kadar ihtiyatlı olmayan bir kestirimde bulunduğumuzda,  MIT mezunları tarafından kurulmuş faal şirket sayısı (2006 yıl sonu itibariyle)  25.800’e  yükselmektedir. 3.3 milyon çalışanı bulunan bu şirketler, yaklaşık 2 trilyon Dolar’ı bulan yıllık küresel gelirleri ile dünyanın en büyük  11. ekonomisi kadar gelir üretmektedir.

Daha derin bir incelemeye gidildiğinde ise, yukarıda belirtilen işlerin 1,7 milyonunun ve küresel gelirlerin 1,0 trilyon Doları’nın MIT ve diğer üniversitelerde geliştirilen  teknolojilere dayanılarak kurulan şirketler tarafından yaratıldığı görülmektedir. Üniversitelerin geliştirdiği  teknolojilere dayanmayan şirketler de hesaba katıldığında, tahmini istihdamın %85’inin ve küresel satışlardaki etkinin %92’sinin, yeni kurulan teknoloji odaklı şirketler tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.   MIT mezunları tarafından kurulmuş teknoloji odaklı olmayan şirketler ise yarım milyonun biraz altında istihdam yaratmaktadır. Bu da yine önemli bir rakamdır, ancak MIT mezunu girişimcilerin yarattığı toplam ekonomik etkilerin yalnızca %15’ini oluşturmaktadır.

Bu çalışma, üniversite mezunlarının kurduğu şirketlerin ekonomik etkilerini anlamamız açısından önemli bir değere sahiptir. Bazı üniversitelerin, verdikleri temel eğitimler, gerçekleştirdikleri araştırma ve geliştirme faaliyetleri ve kurdukları diğer şirketler ile çoğu ekonomide önemli bir rol oynadığını biliyoruz.  Ancak ekonomik büyümenin girişimcilik yoluyla desteklenebilmesi için, üniversitelerin girişimciliği öğrenciler için erişilebilir hale getiren bir kültür yaratması ve çeşitli programlar oluşturması gerekmektedir. MIT’nin başarılı girişimciler yetiştirme konusundaki liderliği herkes tarafından biliniyor olsa da,  – girişimci mezunlar arasında şimdiye dek gerçekleştirilmiş en geniş araştırma olan-  bu çalışma,  MIT’nin yeni şirket kuruluşunu destekleyen girişimcilik ekosisteminin yarattığı önemli etkilerin ölçülmesini sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, her ne kadar MIT, sunduğu programlar ve geçmişten günümüze uzanan girişimcilik kültürü ile daha eşsiz ve sıra dışı bir konumda bulunsa da, MIT, bu çalışmayla diğer üniversitelere de kendi girişimci mezunlarının yarattığı ekonomik etkiyi ölçebilmesi için bir referans noktası sunmaktadır.  Bu rapor aynı zamanda girişimcilik yönlerini daha da geliştirmek isteyen diğer üniversitelerin ister birebir ister kendilerine uyarlayarak kullanabilecekleri bir dizi program ve uygulama örneği de sunmaktadır. Ekte, girişimci mezunları ile çeşitli anket çalışmaları gerçekleştirmiş üniversiteler yer almaktadır.

Bizim veritabanımız, 2003 yılında hayatta olan bütün MIT mezunları ile gerçekleştirilmiş bir ankete dayanmaktadır. Veritabanımız,  daha ayrıntılı analizler de içermektedir. Buna gelir ve istihdam rakamlarının, (kamu kuruluşları için) Compustat’tan ve (özel şirketler için) Dun & Bradstreet’ten  alınan 2006 verileri ile doğrulanması ve güncellenmesi de dahildir. Tahminlerimizde ihtiyatlı davranabilmek amacıyla, MIT mezunu bir girişimci tarafından kurulmuş ve hâlâ faaliyette olmasına karşın, kurucusu 2003 yılına kadar vefat etmiş olan Intel veya Hewlett-Packard gibi şirketleri veritabanımızdan çıkardık. 1998’te Compaq ile birleşmesinden önce (ve daha sonra Hewlett-Packard ile birleşmesinden önce) tam 140.000 kişiye istihdam sağlayan Digital Equipment Corporation (DEC) örneğinde olduğu gibi, bir MIT mezunu tarafından kurulmuş ancak daha sonra, başka bir şirket ile birleşmiş veya başka bir şirket tarafından satın alınmış şirketler de, kurucusu hayatta olsa dahi, veritabanımızdan çıkarılmıştır. MIT mezunları tarafından kurulmuş ancak 2003’teki anketten önce kapanmış olan şirketler de  veritabanımıza dahil edilmemiştir. Bu tahminler, yine MIT mezunu olmayan akademik ve idari kadro tarafından kurulan bütün şirketleri de göz ardı etmektedir. Bu nedenle, MIT’nin girişimcilik etkisine dair genel bir tablo çizerken son derece ihtiyatlı davrandığımızı düşünüyoruz.  Gerek MIT gerekse MIT’nin akademik ve idari kadrosu ile mezunlarının ürettiği bilimsel bilgilerden ve keşiflerden doğrudan ve dolaylı olarak faydalanan devletin ve sektörlerin yenilikçilik (inovasyonu) ve rekabet bakımından MIT tarafından üretilen bilim ve teknolojiden nasıl etkilendiği de yine bu raporun konusuna girmemektedir.

Sunduğumuz ekonomik tahminler, belli ölçüde belirsizlik içerse de, rakamlardaki trendler açıktır.  Mezun edilen her bir MIT sınıfından, artık çok daha fazla sayıda girişimci çıkmaktadır ve bu mezunlar,  çok daha kısa zaman içinde ve daha erken yaşlarda ilk şirketlerini kurmaktadır. Zaman içinde, girişimci MIT mezunu başına kurulan şirket sayısı da artmış ve böylece, her bir mezunun yarattığı ekonomik etkide de önemli artışlar kaydedilmiştir. MIT, ileri mühendislik, fen bilimleri ve yönetim üzerine eğitim görmek isteyen yabancı öğrenciler için bir çekim merkezi haline gelmiştir ve bu öğrencilerin büyük bir kısmı, Amerika Birleşik Devletleri’nde kalmaktadır. MIT’den mezun olan yabancı öğrencilerin kurduğu şirketlerin yarısından çoğu, Amerika Birleşik Devletleri’nde  faaliyet göstermektedir ve ekonomik etkilerinin büyük bir kısmını yine bu ülke içerisinde yaratmaktadır.

MIT mezunlarının kurduğu şirketlerdeki işlerin yüzde otuzu[3] imalat alanındadır (Bu rakam, ABD genelinde %11 olan imalat işi oranından fazladır)   ve bu şirketler, ürünlerinin büyük bir kısmını ihraç etmektedir. Girişimcilere yeni şirketlerinin kuruluş yerini nasıl belirledikleri sorulduğunda,  toplumlarının yaşam kalitesi, önemli pazarlara yakınlık ve nitelikli çalışanlara erişim gibi önemli kriterleri dile getirmişlerdir, ancak girişimcilerin kurduğu şirketlerin hemen hemen hepsi, çalıştıkları ve üniversiteyi okudukları yerlerde kurulmuştur. Bu  tespit, MIT’nin yanı sıra girişimcilerin lisansüstü programlarını tamamladıkları okullar için de geçerlidir.

Bu çalışmaya göre, MIT mezunları tarafından sağlanan istihdamdan en fazla faydalanan eyaletler Massachusetts (Merkezi Massachusetts’te bulunan, MIT mezunları tarafından kurulmuş ve  halen faaliyetini sürdüren 6900’ü aşkın şirketin toplam nüfusu için dünya genelinde yaklaşık 1 milyon iş yaratıldığını tahmin ediyoruz), Kaliforniya (MIT mezunları tarafından kurulmuş yaklaşık 4100 şirketin, 526,000 iş yarattığı tahmin edilmektedir), New York (231.000 iş yaratıldığı tahmin edilmektedir), Teksas (184,000 iş yaratıldığı tahmin edilmektedir) ve Virginia’dır (136,000 iş yaratıldığı tahmin edilmektedir). Yine, MIT mezunları tarafından kurulmuş şirketler 15 ayrı eyalette eyalet başına 10.000 iş sağlamaktadır ve yalnızca 11 eyalette, MIT mezunlarının kurduğu şirketlerin yarattığı iş sayısı 1000’den azdır.

MIT sayesinde, Massachusetts yıllardır şirket kurucuları “ithal etmektedir”. MIT mezunları tarafından kurulmuş, merkezi Massachusettes’te bulunan yaklaşık 6900 şirket, dünya genelinde 164 milyar Dolar’lık bir satış yaratmaktadır. MIT mezunları tarafından kurulmuş yazılım, biyoteknoloji ve elektronik şirketlerinin yüzde 38’inden fazlası, Massachusetts’te bulunmaktadır, oysa MIT’ye kabul edilen birinci sınıf öğrencileri arasında Massachusettes’li olanların oranı  %10 bile değildir.  Dünyanın dört bir yanından gelen MIT öğrencilerinin, mezun olduktan sonra, başta Massachusettes olmak üzere Amerika’da kalmasının yanı sıra, bu mezunların kurduğu girişimci şirketler de ülke ve eyalet genelinde önemli faydalar sağlamaktadır. MIT mezunları tarafından kurulan şirketlerin en yoğun olduğu bölgeler özellikle Greater Boston ve genel olarak kuzey Kaliforniya ve Kuzeydoğu’dur. Bununla birlikte Güney’de, Orta Batı’da, Pasifik’in kuzey batı kıyılarında, ve Avrupa’da da MIT mezunları tarafından kurulmuş önemli sayıda şirket bulunmaktadır. MIT’nin uluslar arası öğrencilerinin yaklaşık %30’u şirket kurmaktadır (Bu oran, MIT’nin Amerika doğumlu öğrencileri için %20’yi biraz aşmaktadır) ve bu şirketlerin en az yarısı Amerika’da yer almaktadır. MIT mezunu yabancı öğrenciler tarafından kurulmuş Amerika merkezli, tahmini 2340 şirket, yaklaşık 101.500 kişiye istihdam sağlamaktadır.

 

1.2 MIT Mezunlarının Kurduğu Şirket Tipleri

MIT mezunlarının kurduğu şirketler, temelde yazılım, biyo-teknoloji, imalat (elektronik, araçlar, makine), veya danışmanlık (mimarlar, şirket danışmanları, mühendisler) alanlarında kurulmuş bilgi-temelli şirketlerdir. Bu şirketler, yerel ekonomileri için muazzam bir öneme sahiptir, çünkü genellikle ileri teknolojileri temsil ederler ve eyalet dışına ve küresel pazarlara satış yaparlar. Bu nedenle, bu şirketlerin Dolar geliri başına düşen yerel istihdam rakamları, yerel piyasalara ürün satan yerel şirketlere kıyasla daha yüksektir. MIT mezunları tarafından kurulan şirketlerdeki çalışan başına düşen küresel gelirler de, ortalama bir Amerikan şirketinden çok daha fazladır. Üstelik bu şirketler, hem daha nitelikli hem de daha yüksek ücretli çalışanları istihdam etmektedir. Bunun yanı sıra bu şirketlerin kendi çevrelerindeki çevre kirliliği üzerinde yarattıkları etki de genellikle çok daha düşüktür.

MIT mezunlarının kurduğu şirketlerin önemli bir kısmı, yazılım, elektronik (araçlar, yarı iletkenler, ve bilgisayarlar da dahildir) ve biyo-teknoloji alanlarındadır. Bu firmalar, ileri teknoloji adını verdiğimiz alanda en üst düzeydedir ve diğer sektörlerdeki şirketlere kıyasla gelecekte büyüme planları yapma ihtimalleri daha fazladır. Bu şirketler, ürünlerinin çok daha büyük bir kısmını ihraç eder, bir veya daha fazla patente sahiptir ve gelirlerinin büyük bir kısmını araştırma ve geliştirme için harcar (Makine ve ileri malzeme firmaları da bu özelliklerinin bir çoğunu taşır, ancak sayıları elektronik, yazılım ve biyo-teknoloji şirketleri kadar çok değildir).

MIT mezunları 1990-2000 arasında her yıl 900’ü aşkın yeni şirket kurmuştur. Ancak MIT mezunları tarafından yaratılan toplam istihdamın yüzde 83’ünün yani büyük bir kısmının, 1000 veya daha fazla çalışana sahip,  toplam 541 şirket tarafından sağlandığı  tahmin edilmektedir.  Beklendiği üzere, büyük şirketlerin büyük bir kısmı, uzun bir süredir varlığını sürdüren kuruluşlardır. Yine de genç girişimcilerin büyük bir kısmı da kısa bir süre içerisinde hatırı sayılır büyüklükte şirketler yaratmayı başarmıştır. Mezuniyetlerinin üzerinden en fazla 15 yıl geçmiş mezunlar tarafından kurulan her altı şirketten biri, 100 ya da daha fazla çalışana sahiptir.

 

1.3 MIT Girişimcilik Ekosistemi

Sayısı giderek artan bu olağanüstü girişimcilik çıktıları, bir tek ya da sınırlı miktarda faktör sayesinde değil,  MIT’nin çok sayıda eğitim, araştırma ve sosyal ağ kuruluşlarını ve olgularını aynı çatı altında toplayan girişimcilik ekosistemi sayesinde ortaya çıkmaktadır. Bu ekosistem, MIT’nin 1861’deki kuruluşuna dek uzanan köklü geçmişine ve zaman içinde evrimleşen “Mens et Manus”, yani Latince “akıl ve el” kültürüne (ve logosuna) dayanmaktadır.  MIT, kuruluşundan bugüne kadar faydalı çalışmalara verdiği değer sayesinde, sektörle güçlü bağlar kurmuştur. Öyle ki  20. Yüzyıldan önce akademik kadronun danışmanlık yapmasını, hatta (benzeri görülmemiş bir şekilde) akademik kadronun girişimciliğini teşvik etmiştir ve teşvik etmeye de devam etmektedir. Zaman içerisinde MIT’nin girişimci ortamı, girişimciliğe eğilimli öğrencileri, akademik ve idari kadroyu da kendine çekmiş ve böylece giderek artan girişimcilik çalışmalarına yönelik olumlu ve güçlü bir geribildirim döngüsü oluşturulmuştur.

MIT mezunları tarafından 1969’larda ve 1970’lerin başında gerçekleştirilen girişimler, girişimciliği teşvik etmeye yönelik ilk doğrudan kurumsal hareketler olarak görünmektedir ve bu çabaların sonucunda bugün artık küresel hale gelen MIT Enterprise Forum’un temelleri atılmıştır.  Forumun kuruluşundan beri, Cambridge, Massachusettes ayağında gerçekleştirilen  faaliyetler sayesinde, 700’ü aşkın genç şirkete katkıda bulunulmuştur. Ülkenin geri kalan bölümünde de benzer sayıda şirkete destek olunmuştur. 1990’ların başından itibaren, MIT Girişimcilik Merkezi, MIT’de 30’u aşkın yeni girişimcilik dersi açarak ve girişimcilikle ilgili çok sayıda öğrenci kulübünün kuruluşuna ve geliştirilmesine önayak olarak, girişimcilik çabalarını geçtiğimiz 20 sene içerisinde daha da belirgin hale getirmiştir. Bu çabaların doğal bir sonucu olarak, MIT’nin bütün bölümleri ve fakültelerinde öğrencilerin kendi aralarında ve öğrenciler ile yerel girişimcilik ve risk sermayesi toplulukları arasında ağ kurma (networking) çalışmaları giderek artmıştır ve bu durum, ankete verilen cevaplarda, yeni şirket kuruluşlarındaki artışı etkileyen en önemli MIT-ilişkili faktör olarak öne çıkmaktadır.

MIT Girişimcilik Programı, 1990’da kurulduğu günden bu yana, farklı disiplinlerde akademisyenler ya da deneyimli ve başarılı girişimciler ile risk sermayedarları tarafından verilen çeşitli dersler oluşturmuş ve bu dersler teori ile pratiği bir arada harmanlayarak etkili bir öğrenim yöntemi sunmuştur. Hem işletme hem de mühendislik ve fen bilimleri alanlarından öğrencileri bir araya getiren karma grup projeleri, MIT öğrencilerinin, girişimcilik sürecine ilişkin algılarını derinden etkilemiş, onları gerçek dünyadaki yeni kurulmuş şirketler ile tanıştırmış, onlara bu kuruluşlar ile birlikte çalışma fırsatı sunmuş, ve pek çok yeni şirketin kuruluşuna zemin hazırlamıştır. MIT’nin 100.000 Dolar’lık İş Planı Yarışması (MIT $100K Business Plan Competition) gibi öğrenciler tarafından gerçekleştirilen kampüsler arası etkinlikler çok sayıda öğrenciyi, çoğu kez takımlarında yer alan öğretim üyeleriyle birlikte kampüsler arasında yolculuk etmeye ve fikirlerini kamunun değerlendirmesine sunabilecek  düzeye getirmek için birlikte çalışmaya  teşvik etmiştir. Öğrenciler tarafından düzenlenen bu yarışmaların katılımcıları, 150’yi aşkın şirket kurmuş ve bu şirketlerin çoğu çok başarılı olmuştur.

MIT, Teknoloji Lisanslama Ofisi (TLO) sayesinde yeni kurulan şirketlere teknoloji lisansı veren lider üniversitelerinden biri haline gelmiştir. MIT Teknoloji Lisanslama Ofisi, son on yıl içerisinde 210 yeni şirkete ve ondan önce de çok daha fazla sayıda yeni kurulan şirkete lisans vermiştir. TLO, aynı zamanda MIT öğrencileri, öğretim üyeleri ve mezunları ile gerçekleştirdiği aktif işbirlikleri aracılığıyla sahip olduğu deneyimi ve bilgileri de paylaşmaktadır.

MIT bünyesinde girişimciliği teşvik etmeye odaklanmış resmi kuruluşların yaratılması, özellikle son on yıl içerisinde önemli ölçüde hız kazanmıştır. 2000 yılında bir şirket kurmayı planlayan MIT ile ilişkili herkese –öğrencilere, öğretim üyelerine, idari personele, mezunlara- yardım etmek amacıyla Venture Monitoring Service (Girişim Takip Hizmeti) kurulmuştur. Venture Monitoring Service’in sunduğu danışmanlık hizmeti sayesinde şimdiye dek 152’den fazla şirket kurulmuştur.

2002 yılında ise ticarileştirilebilme potansiyeli yüksek fikirlere sahip öğretim üyelerine küçük araştırma destekleri sunmak amacıyla Deshpande Teknolojik İnovasyon Merkezi (Deshpande Center for Technological Innovation) açılmıştır. Deshpande Merkezi kuruluşundan itibaren ilk sekiz sene içerisinde öğretim üyelerine ait 80’i aşkın araştırmaya finansal destek vermiştir. Bu projeler sonucunda toplam 23 şirket kurulmuştur. Bu projelerin çoğuna Deshpande ve MIT Girişimcilik Merkezi’nin ortaklaşa sundukları İnovasyon Takımları (Innovation Teams) dersinde oluşturulan öğrenci takımları da katkıda bulunmuştur.

2006 yılında MIT Sloan İşletme Fakültesi (MIT Sloan School of Business) girişimciliğe gönül vermiş öğrencilere geniş fırsatlar sunmak amacıyla kendi MBA programının içerisinde “Girişimcilik & İnovasyon” adıyla yeni bir uzmanlık alanı oluşturmuştur. Hedefe odaklı bu çabaların nihai sonuçlarını görmek için henüz çok erken olmasına karşın, MBA adaylarının %40’ından fazlası şimdiden bu uzmanlık alanına kayıt olmaktadır. İlk öğrenciler, çok sayıda şirket kurma faaliyetinde yer almış ve üniversiteler tarafından düzenlenen önemli iş planı yarışmalarını kazanmış kişilerdir. Girişimcilik ve İnovasyon alanı, bu uzmanlık alanına kaydolmayan öğrencileri bile girişimcilik konusunda seferber etmeyi başarmıştır. MBA mezunlarının 40’ı (mezun olan öğrencilerin %12’si) mevcut şirketlerde çalışmayı kabul etmek yerine 2010 yılında yeni şirketler kurmayı tercih etmiştir. Kariyerlerinin ortasındaki MIT Sloan öğrencileri ile kısa bir süre önce açılan Yönetici İşletme Yüksek Lisansı programında da girişimciliğe verilen önemin gittikçe arttığı açıkça gözlemlenmektedir.

2007’de kurulan Legatum Geliştirme ve İnovasyon Merkezi,  MIT öğrencilerini, düşük gelirli ülkelerde fakirliği azaltmak ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için aşağıdan yukarıya bir etki yaratacak şirketler kurmaya teşvik etme ve bunun için öğrencilere geniş kaynaklar sunmaya odaklanmıştır. Legatum’un burs programı da, öğrencileri, MIT’nin 100.000 Dolar’lık İş Planı Yarışması’nın Kalkınma Ayağı’na (Development Track) katılmaya ve bu konuyla ilişkili öğrenci kulüpleri kurmaya yönlendirmiştir.

MIT yalnızca şirket kuruluşlarını etkilememektedir. MIT’den mezun olan girişimcilerin %85’i, yapılan ankette, MIT ile bağlantılı olmanın, tedarikçiler ve müşterilerin gözünde kendilerini daha güvenilir kıldığını dile getirmiştir.  Girişimcilerin %51’i ise, MIT ile bağlantılı olmanın  finansman bulmalarına yardımcı olduğunu belirtmiştir.

Bütün bu kuvvetler (ilk yönelim, kültürün oluşması, öğrenci kulüpleri ve girişimcilik faaliyetleri,  doğrudan girişimciliğe odaklı eğitim fırsatları) MIT içerisinde yoğun etkileşimler yaratarak MIT’nin girişimcilik ekosisteminin oluşturulmasına ve sürdürülmesine katkıda bulunmaktadır.  Bu sistem önemli ekonomik etkilere sahip yeni şirketlerin kurulmasını sağlayarak daha önce eşi benzeri görülmemiş bir verimlilik sergilemiştir.

 


[1] Edward B. Roberts ve Charles E. Eesley, Entrepreneurial Impact: The Role of MIT – An Updated Report, Foundations and Trends® in Entrepreneurship, cilt 7, sayı: 1-2, sayfa: 1-149, 2011

[2] Bu rapor kapsamında, “mezun” sözcüğü hem erkek hem kadın mezunları ifade etmektedir. MIT Mezunlar Birliği (MIT Alumni/ae Association) tarafından tanımlandığı şekliyle “mezunlar”, MIT’den bir diploma derecesi almaya hak kazanmış kişilerin yanı sıra, diploma derecesi veren bir programda en az bir akademik dönem boyunca kayıtlı lisans öğrencisi olarak veya en az iki akademik dönem boyunca kayıtlı bir lisansüstü öğrencisi olarak öğrenim görmüş kişileri de içerir.

[3] Bu rapordaki rakamların çoğu en yakın yüzdeye yuvarlanmıştır.

İlgili Yazılar

Babam

Babama yıllar önce hediye aldığımız saati bozulduğunda, yaptırmayı teklif ettim. “Gerek yok oğlum, zaten onun kadranını zor görüyorum” dedi. Bunun üzerine kendi saatlerimden birkaçını getirip

Devamını Oku »

Mükemmel Fırtınanın Yıktığı Baraj

“Sistem Çaresiz, Eğitim Sizde” kitabımın ilk baskısının yayınlanmasından az sonra kitabın temel tezini güçlü bir şekilde destekleyen bir karar ile üniversiteye giriş sınavında barajlar kaldırıldı.

Devamını Oku »

2024 Üniversite Kontenjanları

Tercih dönemi başladıktan sonra kontenjanlar açıklandı. Aşağıda geçen yıl ile bu yılın lisans kontenjan sayılarını görüyorsunuz. Tablodaki kontenjanlar “genel kontenjan” olarak tanımlanan ve herkesin başvurabileceği

Devamını Oku »

1992’den iki Mektup

Alberta Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalıştığım dönemde (1985-2005) üç defa Boğaziçi Üniversitesi’nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bulundum.  İlk ziyaretimi 1992 yılında Doçent iken yaptım. Bu

Devamını Oku »

2023 THE Sıralamalarında Üniversitelerimiz

Times Higher Education’ın (THE) dünya üniversiteleri sıralamalarında ilk 200’e, 2015’te Türkiye’den 4 üniversite girmişti. Fakat daha önceki yazılarımı okuyanların bildiği gibi 2016’da THE sıralama metodunda

Devamını Oku »

Bu Yazıyı Paylaş